Select Language:
Hindistan Dışişleri Bakanı S. Jaishankar’a Gelen Tepkiler
Rahul Gandhi, Modi’nin ABD hakkında suskunluğunu sorguladı.
Gündeme oturan bir röportaj kesiti şeffaflık tartışmalarını alevlendirdi.
Modi, krizi kişisel bir tanıtıma dönüştürmekle suçlandı.
KARACHI: Hindistan Dışişleri Bakanı S. Jaishankar, bir yurtdışı gazetecisiyle yaptığı tartışmalı röportaj sonrası muhalefet partilerinden sert eleştiriler aldı ve sosyal medya kullanıcılarının ilgi odağı haline geldi. Gazeteci, Hindistan ile Pakistan arasında son dönemlerde azalan gerginliklerde ABD ve eski Başkan Donald Trump’ın rolünü sorguladı.
Röportaj sırasında, gazeteci sürekli olarak Jaishankar’a Trump’ın iki nükleer güç arasında gerginliği azaltmada bir katkısının olup olmadığını sordu. Özellikle, "Pahalgam’daki 26 kişinin katillerini yakaladınız mı? Onları yakalamak için bir operasyon var mı? Bu süreçte ABD’nin rolü neydi?" diye sordu.
Jaishankar, ABD’nin durumu yatıştırmadaki katkısını kabul etse de, yanıtları pek çok kişi tarafından geçiştirici olarak değerlendirildi. Bir noktada, "Amerika, süreç boyunca Amerika’daydı" şeklinde bir ifade kullandı.
Bu diyalog, Hindistan sosyal medyasında viral hale geldi; BJP destekçileri – sıklıkla ‘bhakt troll’ olarak adlandırılan – Jaishankar’ın yanıtlarını övdü. Ancak, muhalefet partileri, özellikle Hindistan Ulusal Kongresi, bu durumu hükümetin şeffaflık ve hesap verme eksikliklerini eleştirmek için değerlendiriyor. Kongre, röportajın kısa bir kesitini sosyal medya hesaplarında paylaştı ve Jaishankar’ın gazetecinin ‘Sindoor Operasyonu’ konusunu gündeme getirmesi sırasında rahatsız görünümüne dikkat çekti. Kongre, "Dışişleri Bakanı neden susuyor?" sorusunu gündeme getirdi.
Kongre lideri Rahul Gandhi, sosyal medyada hükümetin uygulamalarını sorguladı; “ABD Başkanı’nı arabuluculuk için kim davet etti? Neden hiçbir büyük ülke bizim için destek vermedi? Modi hükümeti bu konularda neden hâlâ sessiz?” şeklinde mesajlar paylaştı.
Tartışma, ABD Başkanı Donald Trump’ın 10 Mayıs’ta gönderdiği bir paylaşımda, Hindistan ve Pakistan’ın ateşkese vardığını ilan etmesiyle de zenginleşti. Pakistan, bu durumu doğruladığı görülse de, Hindistan’dan karışık sinyaller geldi ve Washington’ın arabuluculuk rolü zaman zaman kabul edilse de zaman zaman yalanlandı.
Kongre partisi, bu belirsizlikten yararlanarak hükümeti ve Başbakan Narendra Modi’yi eleştirmeyi sürdürdü. Parti, bir paylaşımında, Pahalgam terör saldırısının ardından Rahul Gandhi ile PM Modi’nin tepkelerini karşılaştırarak, "Bir Ülke, İki Lider" ifadesini kullandı.
Kongre’nin sosyal medya paylaşımlarında, "Pahalgam Saldırısı’ndan sonra: CHP Lideri Rahul Gandhi, kurbanların aileleriyle aynı safta yer alırken…PM Modi, tamamen yoktu. Tüm partilerin katıldığı bir toplantıyı atladı ve Bollywood yıldızlarıyla zaman geçirdi." denildi.
Parti, Modi’nin yaptığı ve Gandhi’nin şüpheyle karşıladığı "Sindoor Operasyonu" konusundaki tutumlarını da eleştirdi. Gandhi, olağanüstü bir parlamento seansı çağrısında bulunurken, Modi’nin Trump’ın rolü üzerine sessiz kaldığını ve "Hollywood tarzı senaryolarla" yanıt verdiği öne sürüldü.
Sonuç olarak, Gandhi, sınır ötesi saldırıların kurbanları için Poonch’ta destek sağlarken, Modi’nin durumu kişisel bir tanıtıma dönüştürmekle suçlandı. Kongre, "Fark net. İki lider — biri empati ve hesap verebilirliği seçerken, diğeri ulusun krizini şahsi bir kampanyaya dönüştürüyor." ifadelerini kullandı.