Başlık: Trump ve Putin Arasındaki Karmaşık İlişki
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya lideri Vladimir Putin hakkında çelişkili sinyaller veriyor. Bu belirsizlik, özellikle Ukrayna’daki savaşın uzamasıyla birlikte, birçok insanı kafa karışıklığına sürüklüyor. Dünya liderleri, Trump’ın atacağı adımları dikkatle izliyor; bu, Ukrayna’da barış sağlamak için yapacağı eylemleri merakla bekliyorlar.
Ocak ayında göreve dönen Cumhuriyetçi milyarder, savaşı "24 saatte sona erdireceği" sözünü vermişti ve uzun bir süre boyunca Putin’e duyduğu hayranlığı sıkça dile getirdi. Bu arada, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelensky, Trump’ın eleştirilerine hedef olmaktan kurtulamadı; Mart ayındaki gergin bir Oval Ofis toplantısında Zelensky, Trump tarafından sert bir şekilde uyarılmıştı.
Ancak son haftalarda, Trump, Putin’in barış görüşmelerindeki tutumuyla ilgili artan bir hayal kırıklığı gösterdi. Son olarak, Pazar günü yaptığı bir açıklamada, artan bir baskı altında, Rus liderin "tüm Ukrayna’yı istediğine" dair ifadelerde bulunarak sert bir üslup benimsedi. "Böyle bir hedef peşindeysen, bu Rusya’nın çöküşüne yol açar!" diyerek Putin’i açıkça uyardı.
Trump, Putin ile geçmişte iyi bir ilişkiye sahip olduğunu belirtmesine rağmen, "Ama bir şeyler değişti. O tamamen deli oldu!" şeklinde ifade etti. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov ise Trump’ın bu çıkışının önemli bir etkisi olmadığını öne sürdü, çünkü mevcut durum duygusal tepkilerle dolu bir zaman diliminde gerçekleşti.
Moskova, Trump’ın bu eleştirilerine rağmen, Ukrayna’ya en büyük insansız hava aracı saldırısını düzenleyerek 355 drone fırlattı. Bu, 2022’deki işgalden bu yana gerçekleştirilen en büyük saldırıydı. Rusya’nın bu saldırısı, karşılıklı olarak yürütülen tutuklu değişimi ve doğrudan müzakerelerle savaşın sona erdirilmesi için diplomatik çabaların arttığı bir zamanda gerçekleşti.
Avrupa liderleri, Trump’ın öfkesinin İleride bir değişim sinyali olabileceği konusunda umut vadediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Trump, Putin’in barışa hazır olduğunu söylemesinin bir yalan olduğunu anlıyor," dedi ve ABD’nin Rusya’ya karşı "çok daha ağır yaptırımlar" uygulamaya başlaması gerektiğini vurguladı.
Ne var ki, Trump’ın sonraki adımlarının ne olacağı belirsizliğini koruyor, zira Zelensky’ye yönelik eleştirileri sürmeye devam ediyor. Trump, Zelensky’nin "Amerika’nın sessizliği, Putin’i daha da cesaretlendiriyor" şeklindeki uyarılarına aldırış etmeyerek, "Onun konuşmaları ülkesine fayda getirmiyor" dedi.
Trump’ın dış politika başarıları şimdilik pek etkileyici görünmüyor; ister Ukrayna, ister İran nükleer programı olsun, durumu değiştirecek adımlar yeterince belirgin değil. İlk döneminde, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile yapılan görüşmeler gibi özel ilişkilere sahip olduğunu iddia etmesine rağmen, bu toplantıların Kim’in provokatif davranışlarını değiştirmekte pek etkili olmadığı görüntüsü hâkim.