Select Language:
George Floyd’un Ölümü ve Sonrası: Değişim Umutları ve Gerçekler
Mayıs 2020’de George Floyd’un ölümünün ardından Amerika Birleşik Devletleri’nde ve dünya genelinde geniş protesto gösterileri gerçekleştirildi. Bu trajik olay, ırkçılık ve polis şiddeti konularında toplumsal bir uyanışı tetikledi. Ancak, beş yıl sonra, bu olayların gerçekten bir değişim yaratıp yaratmadığı konusunda kamuoyunda hâlâ büyük bir belirsizlik söz konusu.
Protestolar ve Kamu Tepkisi
George Floyd’un ölümü, sadece bireysel bir trajedi olmaktan öte, Amerika’nın derin yaralarına parmak basan bir konu haline geldi. Ölümü, Black Lives Matter hareketinin ivme kazanmasına ve milyonlarca insanın sokaklara dökülmesine yol açtı. Bu süreç, özellikle Ahmaud Arbery ve Breonna Taylor’un polis şiddeti kurbanı olmasının hemen ardından gerçekleşti. Protestolar, birçok kişinin ırk ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak gördüğü bir yazın habercisi oldu. Ancak zamanla, bu umudun yerini şüphe almaya başladı.
Anketlerin Gösterdiği Değişim
Pew Research Center tarafından yapılan bir araştırmada, 2025 yılı itibarıyla Amerikan halkının %72’si Floyd’un ölümü ve ırkçılık konusundaki artan farkındalığın, Black bireylerin yaşamını iyileştiren bir değişim yaratmadığını ifade etti. 2020 Eylül’ünde bu sayının %46, 2023 Nisan’ında ise %57 olduğu göz önüne alındığında, zamanla artan bir umutsuzluğun söz konusu olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Black Lives Matter hareketine duyulan destek de düşüş göstermiştir; bu oran, 2020 Haziran’ında %67 iken, 2025’te %52’ye gerilemiştir.
Eşitlik Algısı ve Pessimism
Amerikan halkı, ırk eşitliği konusunda da beş yıl içerisinde daha karamsar bir tutum sergilemeye başladı. Eşitlik konusunda yeterli ilerleme sağlanmadığını düşünenlerin %49’u, Black bireylerin Amerika’da eşit haklara ulaşmasının büyük olasılıkla mümkün olmadığını savunmaktadır. Bu oran, 2020 yılındaki %39’dan önemli bir artış göstermektedir. Bu artan şüphe, mevcut yönetimin ırk konusundaki tutumuyla da ilişkilendirilmektedir. Eski Başkan Trump’ın DEI (Diversity, Equity, Inclusion) uygulamalarını sonlandırma yönündeki çabaları, birçok Amerikalı tarafından ırk konularında işler daha da kötüleşecek şeklinde yorumlanmıştır.
Sonuç Üzerine Düşünceler
George Floyd’un ölümü, birçok kişi için sadece bir başlangıç noktası idi ancak bu süreçte ortaya çıkan gelişmeler, sosyal değişim konusunda yeterli ilerlemenin sağlanamadığını göstermekte. Özellikle kamuoyunun duyduğu hayal kırıklığı, ilerici değişim taleplerinin arka planda kalmasına neden olmaktadır. Irk eşitliği ve toplumsal adalet konuları, hâlâ tartışma ve eylem gerektiren önemli alanlar olarak varlığını sürdürmektedir.