Tişört Fiyatının %60'ı Satıcıda, İşçi Ücreti %1!

Select Language:

Küresel Giyim Endüstrisinin Yapısı

Küresel giyim endüstrisi, trilyon dolarlık bir pazarı temsil eder ve milyonlarca işçiyi istihdam eder. Ancak, bu geniş sektörün büyümesine rağmen, gelir dağılımı adaletsizliği önemli bir sorun olmaya devam ediyor.

İşçilerin Karşılaştığı Zorluklar

Giyim üreticileri, genellikle düşük ücretlerle ve kötü çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Üretim süreçlerinde, işçilerin yaşam standartları oldukça düşük ve birçok durumda bu koşullar güvenlik açısından da yetersizdir.

Yetersiz Ücretler

Clean Clothes Campaign’ın verilerine göre, Avrupa’da 29 Euro’ya satılan bir tişörtün fiyatı üzerinden yapılan analiz, işçilerin bu miktarın sadece yüzde bire tekabül eden bir kısmını kazandığını gösteriyor. Bangladeş’teki işçiler, bu küçük miktar için yoğun bir şekilde çalışırken, büyük giyim markaları ve perakendeciler büyük karlar elde ediyor.

Ekonomik Dağılım

Bir tişörtün nihai satış fiyatında paranın nereye gittiğinin analizi, endüstrinin yapısını gözler önüne seriyor.

Perakendecilerin Payı

Bir tişörtün fiyatının neredeyse yüzde 60’ı, perakendecilere gider. Bu miktar, mağaza karları, personel giderleri, kira ve satış vergisi gibi kalemleri içermektedir.

Markaların Karı ve Diğer Maliyetler

Marka karları ve malzeme maliyetleri, nihai fiyatın her biri için yüzde 12’lik bir pay alırken, taşıma maliyetleri yüzde 8’lik bir oranla dikkat çekiyor. Bu bileşenler, işçilerin emeklerinin karşılığında aldıkları düşük ücretle kıyaslandığında ne kadar dengesiz bir dağılım olduğunu gösteriyor.

Fabrika Kazançları

Bangladeş’teki fabrikalar, nihai fiyatın yalnızca yüzde 4’ü kadar bir kar elde etmekte. Bu durum, işçi ücretlerinin yanı sıra, fabrikaların da sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermeleri için yeterli finansmana ulaşmalarının önünde bir engel teşkil ediyor.

Sonuç

Küresel giyim endüstrisinde işçilerin kazancı, büyük işletmelerin sağladığı karlarla kıyaslandığında oldukça düşük bir seviyede kalmaktadır. Bu durum, hem ekonomik eşitsizlikleri hem de sosyal adaletsizlikleri ortaya koymaktadır.