Select Language:
İran ve ABD Romada Nükleer Görüşmelere Devam Ediyor
Önemli Konular:
- İran ve ABD, Roma’da nükleer gerilimi ele alacak.
- Uranyum zenginleştirmedeki farklılıklar, müzakerelerin sonucunu belirsiz hale getiriyor.
- İran, İsrail’in olası saldırılarından ABD’yi sorumlu tutacağını belirtti.
DUBAI: İran ve ABD müzakerecileri, Tahran’ın nükleer hedefleri üzerindeki uzun yıllara dayanan ihtilafı çözmek amacıyla Roma’da müzakerelerine Cuma günü devam edecek. Ancak Tahran’ın en yüksek lideri, yeni bir anlaşmanın sağlanmasının zorluğunu vurguladı.
Her iki taraf için de riskler büyük. Başkan Donald Trump, İran’ın bir nükleer silah üretme potansiyelini azaltmak istiyor; bu durum, bölgesel bir nükleer silah yarışını tetikleyebilir. Öte yandan, İslam Cumhuriyeti, petrol bazlı ekonomisine yönelik yıkıcı yaptırımlardan kurtulmayı hedefliyor.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Araqchi ve Trump’ın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff, Omani arabulucular aracılığıyla beşinci tur müzakerelere katılacak. Her iki ülke de kamuoyunda İran’ın uranyum zenginleştirmesi konusunda sert tutum sergiliyor.
İran, müzakerelerin dolaylı olduğunu savunsa da, ABD yetkilileri bu toplantıların hem "doğrudan hem de dolaylı" olduğunu ifade ediyor. Araqchi, Roma’ya iki yardımcıyla birlikte geldi ve X platformunda şöyle yazdı: "Sıfır nükleer silah = bir anlaşmamız var. Sıfır zenginleştirme = bir anlaşmamız yok. Zamanı belirleme vakti."
Beyaz Saray basın sekreteri Karoline Leavitt, Trump’ın İran ile müzakerelerin "doğru yönde ilerlediğine" inandığını belirtti. Tahran ve Washington, çıkmazı aşmanın bir aracı olarak diplomasiyi tercih ettiklerini ifade etse de, müzakerelerde aşılması gereken birçok kırmızı çizgi bulunuyor.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington’un İran’a sivile yönelik bir nükleer enerji programı için anlaşma sağlamaya çalıştığını, ancak uranyum zenginleştirmesine izin vermemesinin "kolay olmayacağını" kabul etti.
Supreme Lider Ayetullah Ali Hamaney, uranyum zenginleştirmesini durdurma taleplerini "aşırı ve kabul edilemez" buldu ve müzakerelerin sonuç vermesinin olası olmadığını uyardı. Tahran’ın, yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoğunu yurtdışına gönderme ya da balistik füze programı hakkında müzakere yapmayı reddetmesi, görüşmelerdeki engeller arasında.
İran, zenginleştirmeye sınırlama getirme konusunda bazı şartları kabul etmeye hazır olduğunu ifade ediyor, ancak Washington’un gelecekteki nükleer anlaşmaya sadık kalacağına dair sağlam garantiler talep ediyor.
Trump, Şubat ayında Tahran’a karşı "maksimum baskı" kampanyasını yeniden başlatmıştı. 2015 nükleer anlaşmasını 2018’de iptal ettikten sonra geniş kapsamlı yaptırımlar uygulamaya koydu ve bu yaptırımlar İran ekonomisini zor durumda bıraktı. İran ise zenginleştirme seviyesini, 2015 anlaşmasının sınırlarının çok üzerine çıkardı.
Eski ABD siyasi işler müsteşarı Wendy Sherman, İran’ı zenginleştirmeyi bırakmaya ikna etmenin imkansız olduğunu belirtti. "İran’a programını tamamen devretmesini, zenginleştirmeden vazgeçmesini sağlamak mümkün değil." dedi.
Müzakerelerin başarısız olması durumunda yüksek bedeller ödenebilir. İran, nükleer faaliyetlerinin barışçıl amaçlar için olduğunu savunsa da, düşmanı İsrail bu iddiaları kabul etmiyor ve İran’ın nükleer silah edinmesine asla izin vermeyeceğini belirtiyor.
İsrail’in stratejik işlerden sorumlu bakanı ve dış istihbarat servisi Mossad’ın başkanı da İran ile müzakere eden ABD ekibiyle Roma’da olacak. Araqchi, CNN’in İsrail’in İran nükleer tesislerine saldırı planladığına dair haberinin ardından, Washington’un yasal sorumluluk taşıyacağını dile getirdi.
Uranyum zenginleştirmesindeki artan gerilimler, nükleer müzakereleri belirsiz hale getirirken, üç İran kaynağı, clerical yönetimin çıkmazı aşma konusunda net bir yedek planı olmadığını bildirdi.





