En büyük, orta, en küçük ve tek çocukta doğum sırasına göre farklı niteliklerin olduğunu biliyor muydunuz?
Son günlerde sosyal medya platformlarında doğum sıramızla ilgili paylaşılan gerçeklerin hepimiz farkındayız. Bazıları bunların sadece stereotipler olduğuna inanırken bazıları da bu gerçeklerin gerçek olduğunu söylüyor.
Temel olarak, 1920'lerin sonlarında Alfred Adler tarafından bir doğum sırası teorisi geliştirildi. Doğum sıramızın doğası gereği kişiliğimizi etkilediğini belirtti.
En Büyük Çocuk
En büyük veya ilk doğan, güç odaklı, muhafazakar ve liderliğe ikna olmuş bir kişidir. Bunun nedeni genellikle küçük kardeşlerine bakmalarıdır. Bu nedenle önemserler ve inisiyatif alma olasılıkları yüksektir.
Orta Çocuk
Kardeşlerin ortanca çocuğu veya ikinci çocuğu, çoğu zaman büyük kardeşini geçmekte zorlanır. Ancak gelişme hızları çok yüksek. Bu çocuklar hırslıdır ve nadiren bencil oldukları da gözlenir.
Daha sıklıkla gerçekçi olmayan daha büyük kişisel hedefler geliştirirler. Bu özellik onlara neden olur veya başarısızlık şanslarını arttırır, bu zor zamanlarla baş etmek onların güçlenmesine yardımcı olur.
En Küçük Çocuk
Kardeşlerin en küçüğü veya son doğan kardeş genellikle büyük kardeşlerinden ve ebeveynlerinden çok fazla ilgi ve özen görür. Ayrıca büyük kardeşlerini aşma konusunda da oldukça motive olurlar.
Çoğu durumda, kendi alanlarında veya kariyer yollarında daha büyük başarı ve tanınma elde etmek için bunu telafi ederler. Bir ailenin en küçük çocuğu son derece sosyaldir ancak aynı zamanda büyüklerine göre oldukça havai ve sorumsuzdur.
Tek Çocuk
Tek çocuğun rekabet edebileceği bir kardeşi yoktur, bu nedenle sıklıkla babasıyla rekabet eder. Tek oldukları için bu tür çocuklar ebeveynleri tarafından çok şımartılırlar. Bu faktör onların hayatlarındaki herkesten aynı davranışı beklemelerine neden olur. Benmerkezcidirler ve bu tür bebeklerin çoğu sıklıkla mükemmeliyetçi olurlar.